DEDEM MUHARREM KARASAN ANISINA..

                  

BENİM TÜRKÜM

Rahat yüzü görmedim,

Tatlı ekmek yemedim,

Bu da benim demedim,

Sizler için yavrularım.

***

Gençliğimi harcadım,

Saçlarımı ağarttım,

Bakın şimdi yalnız kaldım, 

Siz gideli yavrularım.

***

Yıllarca peşinizde;

Dolaştım adım adım.. 

Sizleri mutlu görmekti;

Benim de tek muradım,

Mutlu olun yavrularım.

***

Artık günlerim karardı,

Tüm ümitlerim sarardı,

Bizleri kader mi kopardı?

Hoşçakalın yavrularım...

  MUHARREM KARASAN

(27.12.1935 - 21.11.2018)

BENİM PARTİME OY VERMİYOR ! O DİNSİZ VE HAİN..

'' Ya o namaz kılmayı ne bilir? ''
'' Ya o dinden imandan ne anlar, kafir o kafir ''
'' Ya o ramazan günü içki içiyordur ne orucu dinsizin teki ! Babası meyhaneden çıkmazdı kendisi de aynıdır. ''
'' Ya bir tane namaz kılarken fotoğrafı yok ama elinde viski bardağı ile var. Ondan Müslüman olmaz şerefsiz o ''
'' Yunan tohumudur o vatansız puşt ''




Bu üstte yazılanları ben demiyorum ama sosyal medya mecralarında okuyorum, karşıt görüşte kim varsa yapıştırıyorlar.. Çünkü bu memlekette bunlardan başka Müslüman yok, sadece bunlar namaz kılıp, Kur'an okuyorlar.. Siyasi görüşleri neyse ona göre şekilleniyor ibadetleri. Sen şu partiden misin; o zaman dinsiz puştun tekisin.. Bizim partiye gel namaza başlarsın, cenneti garantilersin..
Bak sen şu hokkabazlığa ! Sanki islamiyeti belli bir siyasi parti getirmiş. İşin enteresanı bu şekil yazan insanlar bazen falso veriyor..



Örnek vermek gerekirse; Geçen sene devamlı böyle ayetler, hadisler paylaşan arada da ona buna dinsiz, putperest, mason diyen biri bir cuma sabahı devamlı '' Rihanna'nın Şok Videosu Çırılçıplak '' isimli bir paylaşım yaptı, aralıklarla hesabından yolluyordu muhtemelen merak etti tıkladı linke ve kaptı virüsü, neticesinde istemsiz olarak paylaştı bunu ama farkında değil tabii paylaştığını görmüyor, ayetlere ve hadislere devam ediyor ona buna dinsiz, putperest deyip beğeni almaya çalışıyordu.. Bu aralar yine böyle falso verenler var aman dikkat edin başkalarına çamur atarken fena falsolar verip siz çamura giriyorsunuz fakat farkında değilsiniz..

Sorununuz şu; paylaştığınız ayetleri, hadisleri sadece beğeni almak için paylaşıyorsunuz,, Halbuki sadece beğeni ve gösteriş için paylaşım yapmasaydınız, paylaştıklarınızı önce okuyup idrak etseydiniz zaten sizin gibi düşünmeyen her insanı dinsiz, mason diye yargılamazdınız. Yargılamayı bırakın cüret bile edemezdiniz ! Ama hayatınız hep gösterişten ve çamur atmaktan ibaret olmuş neylersin..

Fakat şunu asla unutmayın efendiler; KUL HAKKI YEMEK ! Çok tehlikelidir.. O kul hakkını yerseniz; Ayet paylaşırken elinizin kaydığı Rihanna bile kurtaramaz, oy verip kulluk ettiğiniz parti başkanlarınız bile kurtaramaz sizi.. Hadi burada işiniz iş sallayın durun ama ahiret günü zor..

HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR MI ?

Behlül Dânâ hazretleri; çarşıda, pazarda halk içinde dolaşırken insanlara nasihat eder, yanlış hareketlerinden sakındırmak için onları ikaz ederdi.. İkazları bazı insanların damarlarına dokunuyor, gururlarını inciltiyordu. Bir gün, Behlül'ün doğru yolu göstermek için söylediği sözlerden rahatsız olanlar, Hârun Reşid'e gidip Behlül Dânâ hazretlerini şikayet etmişler:

'' Sultanım, bizim yaptıklarımızın ona ne zararı var? Bizi kendi halimize bıraksın. Bizi ikaz edip durmasın. Sonra her koyun kendi bacağından asılırmış ona ne rahat bıraksın artık bizi.. ''

Bu şikâyetler üzerine Hârun Reşid, Behlül Dânâ'yı saraya çağırtıp halkın isteğini bildirmiş. Sözlerinin sonunda ise '' Her koyun kendi bacağından asılır, karışma kimseye! '' diye uyarmış..
Behlül Dânâ ise Hârun Reşid'i dinledikten sonra hiç sesini çıkarmadan sarayı terk etmiş. Birkaç koyun alıp kesmiş ve bacaklarından mahallenin birkaç köşesine asmış..

Câhil insanlar; hikmetini anlayamadıkları, sırrını çözemedikleri söz ve hareketlerini gördüğü birine hemen ''deli'' damgası vururlar ya, işte Behlül Dânâ'nın bu hareketini gören insanlarda hemen Behlül Dânâ'ya ''deli'' damgası vurmuşlar..


Aradan günler geçmiş sıcak havanında etkisiyle mahalle köşelerine asılan koyunlar çok ağır koku yaymaya başlamış, bundan ise bütün mahalle zarar görmüş. Bu durumdan rahatsız olan halk tekrar Hârun Reşid'e giderek durumu izah etmişler:

'' Behlül'ün mahalle köşelerine astığı koyunların kokusundan duramıyoruz, bizi çok rahatsız ediyor. Bu delilikten başka bir şey değil. Şuna söyleyin de onları astığı yerlerden kaldırsın.. ''

Hârun Reşid ise Behlül'ün neden böyle birşey yaptığını anlamak ve halkın şikayetini iletmek için ivedi şekilde Behlül Dânâ'yı saraya çağırtmış.. Behlül gelince Hârun Reşid sormuş:

'' Yâ Behlül! Mahalleye astığın koyunların kokusundan halk çok rahatsız olmuş, böyle bir şeyi neden yaptın? ''

Behlül Dânâ hazretleri şu cevabı vermiş:

'' Ey Mü'minlerin Emîri! Ben bir şey yapmadım! Sadece her koyunu bacağından astım. Fakat görülüyor ki, her koyun kendi bacağından asılsa da bütün çevreyi rahatsız ediyor, herkese zarar veriyor. Bir kötünün zararı sadece kendine olmuyor, herkese zarar veriyor. Mahalle halkının bunu anlaması için bunu yaptım. Herhalde anlamışlardır! ''