Eleştiriye tahammülsüzlük bir toplumun temel özelliklerinden biri olduysa o toplumun gelişme ihtimali yoktur. Bir toplumun gelişmemesi de aynı merkez etrafında sonsuza kadar dönüp durmasıdır, böyle olunca da hep aynı sorunlarla uğraşması, hep aynı sonuçlara katlanması ve haliyle gelişememesi kaçınılmazdır. İnsan eleştirildikçe yanlışlarını düzeltir, hatalarından döner. Fakat siz hiç eleştirilmek istemezseniz hep pofpoflanmak el üstünde tutulmak isterseniz gün gelir hatalarınızın sarmalında boğulursunuz.

Korkar.. İnsan düşünmekten de, sorgulamaktan da eleştirmekten de korkar.. Çünkü insanlarda makam mevki kaygısı vardır. Bu makam, mevki kaygısı olan insanlar at gözlüğü ile dolaşırlar tek pencereden bakarlar dünyaya..
'' Ya kovulursam, ya rezil olursam, ya küçük düşersem '' kaygısı.. Bu kaygı da menfaat düzenini işletir. Menfaatince susar, menfaatince konuşur, menfaatince dostluklar kurarsın, menfaatince ideolojileri desteklersin. Bu da makam, mevki, menfaat kaygısı oluşturur sende..
Bu kaygı tasma gibidir, o tasmayla sizi istedikleri yere çekerler, istedikleri gibi hareket ettirirler benliğinizi kaybedersiniz sonra yok olursunuz.. Ve bu kaygıyı taşıyan insanlar eleştirmekten korkar, korktuğu gibi kendisini eleştirenleri de umursamaz, tahammül göstermez '' Ben doğru yapıyorum, sen benden iyi mi bileceksin '' der susturur karşısındakini daha doğrusu susturduğunu sanır. Halbuki kendisini susturur.. Gelişimini susturur, hatalarından ders çıkaramaz, hatalarına devam eder..
Eleştiriye tahammülsüzlüğün bir diğer kaynağı da sosyal medya.. Sosyal medyada insanlar her konuda birbirlerini eleştiriyorlar.. Bende eleştiriyorum bazen eleştiriliyorum bu gayet doğal.. Doğal olmayan tahammülsüzlük.. Tabi ki eleştirinin bir sınır noktası var karşınızdaki size seviyesizce içerisine küfürler katarak bir eleştiride bulunuyorsa buna tahammül edilmez farklı noktalara gider. Ama burada sorun doğal olan yapıcı eleştirilere tahammülsüzlük..
Geçenlerde '' İnsanlar eleştiri konusunda çok tahammülsüzleşti '' diye tweet attım birisi hemen '' Seni eleştirsem belki de bana engel koyarsın '' diye karşılık verdi.. Aynısını o arkadaşa da dedim; Ben beni eleştireni engellemem, küfür etse de engellemem ama küfürlü eleştiri yapana tavrım farklı olur o ayrı ama engellemem. Engellediğimi gören, şahit olan varsa da yazabilir..
Seni eleştireni engellemek, uzaklaştırmak tahammülsüzlüktür, korkaklıktır, cevapsızlıktır,. Bu durum son zamanlarda çok yaygınlaştı bir çoğu da eleştirilmeyi sevmediği gibi doğrudan eleştirmeyi de bırakıp gıybet şeklinde 3. şahıslara sizin hakkınızda eleştiri yapıyor o da karakter meselesi zaten o insanların tıbbi yardım almaları gerek bence..
Velhasılıkelam, toplumsal gelişimin hızlanması için, eleştirilere tahammül etmeyi ve hakaret etmeden eleştirmeyi öğrenmemiz gerek.. Her insan hata yapar, kimi hatasının farkındadır kimisi farkında değildir.. Önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır. Eleştiri, bir şeyin daha iyiye gitmesi veya bir hatanın düzeltilmesi için yapılan bir değerlendirmedir. Eleştiri ilerleme için şarttır..
Eleştirmekten de eleştirilmekten de korkmayın ! Hep övülmeyi beklemeyin, birazda eleştirilmeye tahammülünüz olsun..
Bir Aptalın Hatasını Düzeltmeye Kalkmayın, Sizden Nefret Edecektir.
Bir Bilgenin Hatasını Düzeltin Size Minnettar Kalacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder